Geçen hafta sizlere İnternete bağlanmaktan ve bu
bağlantıyı normal ve dizüstü bilgisayarımızdan nasıl kullanabileceğimizden bahsettim.
Bu hafta çıtamızı biraz daha yükseltip var olan Internet bağlantımızı evimize ya
da komşumuza nasıl dağıtabiliriz biraz ondan bahsedelim. Bu anlatacaklarımda
hali hazırda çalışan bir Internet bağlantımızın olduğu varsayacağız.
İnternetin birden fazla bilgisayara ya da makinaya dağıtımı
derin ve karmaşık bilgisayar ağları içinde irdelenmelidir, lakin biz ev
kullanıcıları için o karmaşaya gerek kalmadan ihtiyaç duyduğumuz sistemi tabii
ki rahatça kurabiliriz.
İnterneti dağıtmanın ya da teknik ismiyle bir bilgisayar
ağı kurmanın şu anda kullanılan üç yöntemi var, Kablo kullanarak, Kablosuz ve
elektrik ağı üzerinden.
Kablo kullanılan yöntem her
zaman için en güvenli ve en sağlam çalışan yöntemdir. Bunu için Cat5 kabloları (halk arasındaki tabiriyle İnternet
teli ) kullanılır. Bu kablo bildiğimiz telefon kablosundan biraz daha kalınca
ve ucu da telefon kablosundan biraz büyükçe olan kablodur, şekil itibariyle
birbirlerine çok benzerler. Bu kablolarda bildiğimiz diğer tellerdeki gibi
ekleme yapılmaz ve telefon kablolarında olduğu gibi birden fazla paralel çekilmez. Bunu için bir alete ihtiyaç
vardır. Bu alete router (yönlendirici),hub ya da switch denilir. Elinizde olan
modemin çıkışlarına dikkat edecek olursanız hemen hemen çoğunda dört tane LAN
yazan çıkış vardır(Son dönemde bunlar genelde sarı renk oluyor).İşte aslında bu
bize şunu ifade eder, bu modem router kullanılarak dört tane bilgisayar
birbirine bağlanabilir. Aynı zamanda dört tane bilgisayar bu makinadan Internet
alabilir anlamına gelir. Peki ya siz evinizin üst katına ya da komşunuza da
Internet taşımak isterseniz ne yapacaksınız. Alınacak olan bir Cat5 kablosu
eğer bu modeme takılırsa yaklaşık olarak 100 metre veri kaybına uğramadan başka
bir yere taşınabilir. Burada bu kabloyu bir hub ya da swich’e takarsanız, bu
alet yardımıyla İnterneti daha bir o kadar çok makinaya verebilirsiniz. Yani
eğer 5 çıkışlı bir hub alırsanız gelen teli girişlerden birisine taktıktan
sonra geriye kalan 4 çıkışa 4 tane bilgisayar bağlayabilirsiniz ve bunlar da
rahatlıkla İnternete çıkabilirler. İşte bilgisayar dünyasında paralel böyle çekilir.
Aslında burada önemli olan nokta teller değildir. Her bilgisayarın kullandığı
işletim sistemine göre kendini belirtmek için kullandığı bir haberleşme
protokolü vardır. Yaygınca kullanılan IP Protokolüdür. Bu protokolde bir ağa(İnternet
aslında devasa bir bilgisayar ağıdır) bağlanan her bilgisayarın bir numarası vardır.
Bu numara genelde 12 sayıdan oluşur ve yapısı XXX. XXX. XXX. XXX ‘dir( örneğin
192.168.1.2 gibi).Burada bu numaralandırmanın detayına girmek istemiyorum,
lakin hepinizin bilgisayarında bu numara vardır bu sizin bilgisayarınızın
kimlik numarasıdır. Kalıcı değildir gerekirse değişebilir. Dolayısıyla ağa
bağlanan her bilgisayarın bu numarayı alabilmesi için bir alete ihtiyaç vardır.
Buna router (yönlendirici)adı verilir. Evimizde bulunan modemler aslında
içlerinde birer tane de router bulundururlar.
Çok eski modemlerde -ki bunlara tek çıkışlı modemler diyoruz- onlarda router
olamadığı için sadece bir adet bilgisayar İnterneti kullanabilir.
Kablosuz
sistemlere gelince ilk önce kullandığınız modem in kablosuz özelliğinin olması
gerekir eğer bu özelliği yoksa bir adet Kablosuz Router alabilirsiniz. Bunu
modeminizle yine bir Cat5 kablosuyla bağladığınızda artık kablosuz bağlantınız
hazır demektir. Ya da gidip kablosuz özelliği olan bir modem alabilirsiniz.
Lakin ilk seçenek modeminiz alt katta iken eğer siz üst katta ya da komşunuzda
da kablosuz bir ağ kurmak istiyorsanız çok işe yarayacaktır. Kablosuz ağların
alanını arttırmak için Wireless Extender (Kablosuz Güçlendirici) kullanılmaktadır.
Bunun görevi eğer ki kablosuz ağınızın alanını daha da arttırmak isterseniz
modeminizle istediğiniz yerin arasına bir adet Kablosuz Güçlendirici
kullandığınızda bu kablosuz olarak modeminize bağlanacak ve kapsama alanını arttıracaktır.
Burada tekrardan şifre kullanmaya gerek yoktur, modemde kullanılan şifreler
burada da geçerlidir. Peki, İnterneti bir yerden başka bir yere taşımak
istersek mesela 5 km uzağa bunun için ne yapmalıyız. Bunun için Access Point
(Bağlantı Noktası) dediğimiz aletlere ihtiyacımız vardır. Bunlardan bazen bir
tane bazen de iki tane kullanıp Internet bağlantımızı kilometrelerce uzağa taşıyabiliriz.
Âmâ burada unutulmaması gereken bir gerçek vardır ve o da kablosuz
bağlantılarda kullanılan tüm aletlerde tam verim alabilmek için bu iki aletin
birbirini görebilmesi gerekmektedir. Aralarındaki uzaklık tabii ki bu aletlerin
kapasitelerine göre değişecektir. Gerekirse bunlara anten takılabilir. Tabii ki
bu sistemler maliyetlidir.
En son olarak değinmek istediğim yöntemde elektrik sistemi kullanılıp bir ağ oluşturmaktır.
Buna PowerLine deniyor ve oldukça yeni bir teknoloji olduğunu söyleyebilirim.
Henüz kullanımı yaygınlaşmış değil. Burada uzak mesafelerde kablo yerine var
olan elektrik sistemi kullanılmaktadır. Lakin bunun için şebekenin içinde
olmanız gerekmektedir. Yani ben bunu sadece kendi evimde kullanabilirim,
komşumla kullanamam. Burada mantık basittir. Elektrik prizinin bir ucuna bir
alet takılır ve buna yine modemden gelen Cat5e kablosu takılır. Ondan sonra
Internet istediğimiz odaya gidilip yine buradaki prize de bir alet takılır ve
kabloyla ya da kablosuz Internet bu aletten alınır. Yukarıda da belirttiğim
gibi bunun için aynı şebekede (aynı elektrik saatine bağlı )olmamız gerekir.
Deneyimlerimden oldukça güzel çalıştığını söyleyebilirim.
Bugün sizlere kısaca bilgisayar ağı kurmakta gerekli olan
üç yapıdan bahsettim, burada siz bir ağ kurmak istediğinizde bunları illaki tek
başına kullanmak zorunda değilsiniz sonuçta bunlar gerçek hayatta karışık
olarak kullanılıyor. Örneğin evimize kadar gelen Internet elektrik şebekesiyle
üst kata çıkıp orada kablosuz olarak dağılabiliyor. Ardından 30 metre ötedeki
bir yere kablo ile giden Internet orada bir Wireless Router yardımıyla kablosuz
olabiliyor. Seçim size kalmış. Haftaya
görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder