1 Kasım 2012 Perşembe

Cloud Computing -Bulut Bilişim


Bugünkü yazımda sizlere daha geçen haftadan söz verdiğim üzere Cloud Computing yani Bulut Bilişimi’nden bahsedeceğim. Bu konuyu uzunca incelemeyi  düşündüğüm   için de size bunu birçok parçada sunmayı planlıyorum.Dolayısıyla bu hafta Cloud Computing’e giriş yapıp önümüzdeki haftalarda  ise konuyu daha detaylı bir biçimde irdeleyeceğiz.
Cloud Computing ‘e henüz dilimizde tam bir karşılık yok.Yukarıda da kullandığım gibi sıkca Bulut Bilişimi ya da Bulut Veri Depolama deniliyor.Kısaca siz bilgisayarlarla ilgili bir konuda sonunda yada başında Cloud (bulut) diye bir şey duyduğunuzda bunun Bulut Bilişim’le alakalı birşey olduğunu düşünebilirsiniz.
Peki nedir bu  Bulut Bilişimi kavramı.Kısaca, uygulama ve servislerin Internet üzerindeki bir sunucuda bulunup,Internet’e bağlanabilen herhangi bir cihaz ile bu uygulama ve servislerin çalıştırılabilmesidir.Yani bilgisayarınıza kaydettiğiniz herşeyi aslında bilgisayar yerine Internet ortamına kaydediyorsunuz ve sonra da bunlara istediğiniz heryerden  ve istediğiniz araç ile ulaşabiliyorsunuz.
 Aslında bu yeni bir kavram gibi karşımıza çıkıyor olsa da bu hiç de öyle değil.Sadece varolan sistemler biraz daha değiştirilip üzerine bazı güzel özellikler eklenip bize sunuluyor.
Bugüne kadar bilgisayarınızda kayıtlı olmayıp Internet ortamında size ait neler vardı onu bir düşümenizi istiyorum. Benim aklıma ilk gelen Hotmail yada Yahoo Mail’deki elektronik postalarım oluyor.Onlar her zaman benim di ama hiçbir zaman özellikle de Yahoo Mail’deki postalarımı Internet olmayan biryerden ulaşamadım.Bir diğer örnek ise Facebook .Oraya fotoğrafları ben yükledim ama onları görmem için ilk başta Internet’im olmalı ve kullanıcı ismim ve şifremle Facebook’a girmem gerekiyor.Aksi takdirde onlara ulaşamıyorum. Lakin Internetim varsa  onlara  bilgisayarım,tabletim yada ceptelofonumla ulaşmam çok kolay.
Burada şunu düşünmenizi istiyorum:Bulut Bilişim öyle birşey ki –yada olması isteniliyor- şu anda bilgisayarınızda olan oyunlarınız ,dosyalarınız,fotoğraflarınız ,uygulamalarınız kısaca herşey ama herşey  Internet’te biryerde olacak ve siz bilgisayarınızı (burada artık buna bilgisayar denmiyecek) açmak için Internet’e girip kullanıcı adınızı ve şifrenizi yazacaksınız ve herşeye ulaşmış olacaksınız.
Şimdi iyide bu nasıl olacak oyun oynamak ya da çizim yapmak için güçlü bilgisayarlara ihtiyaç var bütün bunlar nerede ve nasıl olacak diye düşünebilirsiniz.Bunu için de tabii ki herşey düşünülmüş .Bu konulara daha sonraki yazılarımda daha detaylı değineceğim.
Şimdi  sizlere kısaca  Bulut Bilişim kavramın altyapısını anlatmak istiyorum. Facebook örneği herzaman çok işimize yaradığından onu burada da kullanmak istiyorum. Facebook’u bir web sayfası olarak algılayabiliriz.Sonucta web tarayıcısıyla açıyoruz. Bütün veriler tabii ki biryerlerde kayıtlı olmalı ki ,bir sonraki girdiğimizde bunları görüyoruz. İşte aslında facebook’taki herşey merkezindeki kapasitesi çok güçlü ve hızlı bilgisayarlarda  tutuluyor. Bunlara server yani  sunucu deniliyor. Bu sunuculardan kaç tane olduğunu bilemeyiz , ihtiyaca göre facebook bunları arttırıyor ve bizim facebook hesabımıza daha hızlı erişmemizi ve daha çok fotoğraf yüklememizi sağlıyor . Kısacası bizim için belkide binlerce hatta daha fazla bilgisayar bizim bilmediğimiz bir yerde  24 saat durmadan çalışıyor .İşte Bulut Bilişimin temelinde yatan teknoloji bu .
Tabii ki facebook’ta bilgisayaranızda yaptığın herşeyi yapamıyorsunuz.Örneğin bir Word belgesi yazamazsınız yada bir çizim yapamazsınız.Aslında işte tam burada devreye Bulut Bilişimin farklı tarafı giriyor. Kullanıcılar yani bizler bir Bulut Servisi sağlayıcısından desket alıyoruz,kısaca onlara üye oluyoruz.Peki nedir bu firmaların işi?Bu firmalar bizim kullandığımız ürünleri kendi sunucularında barındıracaklar ve bizler bu uygulamaları bize vermiş oldukları kullanıcı ismi ve şifrelerle Internet tarayıcıları aracılığıyla girip istediğimiz heryerden kullanabileceğiz. Bunlar önümüzdeki yıllarda çok ama çok olacak bundan emin olabilirsiniz.Şimdiden birçok şirket bu işe soyundu .
 Örneğin ben kendim Microsoft’un servis sağlayıcısı olduğu Microsoft Online ‘a üye olduğum için Word yada Excel kullanmak istediğimde illaki kendi bilgisayarımda olmama gerek kalmıyor, bunu istediğim heryerden yapabiliyorum. Kaydettiğim dosyalarıma da ayrıca heryerden ulaşabiliyorum.Oyun oynamak istediğimizde yine böyle bir sisteme ihtiyacımız olacak.Biryerde üyeliğim olacak ve oraya oyunu bitiren kadar belirli bir ücret ödeyeceğim. İşim bitince de oradan ayrılacağım. Yada çizim programım için belkide yıllarca bir servis sağlayıcıya bağlı kalacağım.Kimbilir...
Haftaya sizlere bu sistemlerin detaylarından bahsedeceğim.Bunun için kaldığımız yerden  haftaya görüşmek dileğiyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder